Mislina ve Onur’la nice mutlu bayramlar yaşamayı dilerken. Çok sevdiğim gidişlerine halen inanamadığım teyzem ve eniştemin nur içinde yatmalarını diliyorum.
Ölüm ve doğum hayat denilen maceramızın ki önemli olayı, mutluluk ve acı kardeş duygular.
Biz çocukken babamla kahvaltıdan sonra mezarlığa giderdik. Orda olmaktan asla rahatsızlık duymazdık normal bir şeydi Çok mutlu olurduk orda olmaktan mezar taşlarını okur en ilginç olanı bulmaya çalışırdık Dönüşte eve gidene kadar bütün tanıdıklarla bayramlaşırdık. Mezarlık çocukken eğlenceli gelirdi. Yıllar sonunda kendi çocuğum kucağım da eniştemin mezarına giderken daha çok içimde acı vardı. Dönüşte eniştemizin on yaşındaki oğlu Anıl’la el ele tutuşarak mezarlıkla çıkarken ikimizde amacı birbirimizden güç alıp acımızı hafifletmekti. İçimize akıttığımız gözyaşlarımız bir anda yanaklarımızdan süzüldü. İçimizde ki acı gözlerimizden aktı.
Birde çocukken her bayram gördüğüm rüyam vardı. Bayramda ellerime kına yakılmasını isterdim. Kınalı ellerle uykuya daldığımda gördüğüm rüya sabah ellerimi açtığımda kınanın tutmadığı olurdu. Bu korku ile uyanıp ellerime baktığımda ellerim çok sıkmaktan uyuşmuş olurdu.